Herkes en az 1 kere pencerenin dışındaki ağaçlara çarpan yağmur tanelerini izlemiştir. Yağmurun insana huzur verdiği su götürmeyen bir gerçek. Peki ya bu huzurlu ortamın tam içinde kamp yapmak? Bu yazımızda artısıyla eksisiyle yağmurda kamp yapmanın inceliklerine değineceğiz.
Önce gerçekler
Yazımıza romantik bir giriş yaptık ancak yağmurda kamp yapmak oldukça ciddi ve donanım gerektiren bir hazırlık süreci ister. Yağmur başladığında eğer hazırlıksız yakalanırsan ıslak bir şekilde yağmurun bitmesini beklemek zorunda kalırsın. Önden alacağın önlemler ve doğru ekipmanlar seni kuru ve mutlu hissettirecektir. İlk kampına hazır mısın? başlıklı yazımızda da bahsettiğimiz gibi hangi mevsimde kamp yaptığının ekipmanlarınla oldukça sıkı bir bağlantısı var. Bu yüzden kamp için yola çıkmadan önce sürekli hava durumunu kontrol etmelisin. Sürprizler her zaman iyi olmayabiliyor.
Yağmurda kamp yapmanın anahtarı aslında ıslanmadan, kuru bir ortamda vakit geçirip, doğanın bu mucizesinin tadını çıkarmaktır. Bunun için dışarıdan içeriye bir sıralama yaparak anlatmaya başlayalım.
Hazır mıyız?
Çadır seçimi ve konumu
Yağmur başlamadan önce kamp alanında çadırını konumlandıracağın alanı iyi seçmelisin. Ağaç altları ilk başta seni yağmurdan koruyacak doğal bir perde görevi görecek gibi gelebilir ancak yağmur sona erdikten sonra yapraklardan damlayan sular sebebiyle etrafının kurumasını geciktirecektir. Ağaçlar güneşten korunmak için çok daha iyi bir yol. Üstelik yıldırım düşmesi riskini de göze almamış oluruz.
Çadırının kapısını rüzgarın estiği yönün tam tersine göre ayarlamak da çadırına girip çıkarken eşyalarının ıslanmasını engelleyecektir.
Çadırlar farklı şiddetlerdeki rüzgar ve yağmurlara dayanabilecek şekilde üretilmiştir ve bu dayanıklılık çadırın tam anlamıyla doğru kurulduğu varsayılarak anlatılır. Bu sebeple çadırını doğru kurmak olası rüzgarlardan ve en önemlisi çadırında birikebilecek sulardan seni koruyacaktır. Gergin bir çadır, suyu aşağı akıtarak içeriye su alma ihtimalini ortadan kaldırır.
Son olarak eğer çadırının kapısını örtecek bir tenteye sahipsen çadırdan dışarı çıkıp mis gibi toprak kokusunu içine çekebilir, yağmur damlacıklarının ağaç yapraklarına çarptığında çıkarttığı sesi ve en önemlisi kendini dinleyebilirsin.
Kıyafet seçimi
Hangi mevsimde yağmur kampı yaptığınıza göre değişmekle birlikte en temel olarak bir yağmurluk edinmeni öneririz. Biz şimdilik sonbahar yağmurunda kamp yaptığını varsayıyoruz. 🌧
Yağmur başladığında ıslanmasını isteyeceğin son şey ayakkabıların olacak. Yanına alacağın bir çift kauçuk yağmur çizmesi temizlenmesi ve kullanımı bakımından oldukça pratik bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz. Günlük ayakkabılarının kuru kalması için de yanına fazladan poşet ya da kilitli ayakkabı poşeti alırsan aklın ayakkabılarında kalmaz.
Çorap konusunda da bonkör davranmanı öneriyoruz çünkü her zaman çoraplarını kurutacak vaktin olmayabilir. Islak çoraplar, hızlı yoldan hastalığa davetiye demek olduğu için ayakları her zaman sıcak tutmalısın. Bu konunun önemini ilk kampına hazır mısın? yazımızda da anlatmıştık. Hala okumadıysan bir göz gezdirmeni öneririz.
Hızlıca kuruyabilecek bir pantolon ve kamp yaptığın lokasyona göre su geçirmez özelliği olan bir mont seni sıcak ve kuru tutmaya yetecektir.
Yağmur kampında ne kadar su geçirmez kıyafetlere sahip olsan da sağanak yağmurda bazı kıyafetlerinin nemlenmesi kaçınılmaz olacaktır. Burada önemli nokta ise pamuklu giysileri kampa getirmemek. Pamuklu kıyafetler zor kuruduğu için bir süre sonra daha fazla üşümene sebebiyet verecektir. Bu da kamptan keyif almamana sebep olur. Eğer yağmur altında vakit geçirmeyi göze aldıysan nemlenmeyi de göze alıyorsundur ve üşümeni de asla istemeyiz.
AteÅŸ ve su
Bir diğer önemli konu ise yağmurda kamp yaparken ateş yakmak. Bunun için yağmur başlamadan önce kuru odunlar toplamak ve bunları yağmur sırasında da kuru tutabilmek gerekiyor. Eğer sadece yemek pişirmek için ateş yakmak istiyorsan ateş kutularını kullanabilirsin. Hem fazla odun toplamana gerek kalmaz hem de kısa sürede yemeğini pişirebileceğin kadar ısıyı sana verir. Yok ben kamp ateşi yakacağım ve yağmur sesi ile odun çıtırtısını birlikte dinleyeceğim diyorsan ve yukarıda bahsettiğimiz gibi bir tenteye sahipsen, çok yüksek olmayacak şekilde bir ateş yakabilirsin. Kamp ateşi ile ilgili ayrı bir yazı hazırlıyoruz, bu konuya çok daha detaylı olarak değineceğiz.
Değerli eşyaları unutmayalım
Islak bir telefon, nemlenmiş paralarla dolu bir cüzdan, yağmur altında unutulmuş bir powerbank, çantadan sızan sularla buluşan bir fotoğraf makinesi ve su almış yiyecekler…
20 dakikalık bir sağanak yağmur bu kabus senaryosunu gerçeğe dönüştürebilir. Bu sebeple tedbirli olmak her zaman çok kıymetlidir. Özellikle su ile temas ettiğinde çalışmaz duruma gelebilecek eşyalardan başlayarak yağmur bulutları gelmeden önce olası tüm tedbirleri almanı öneriyoruz. Su geçirmez yiyecek kapları, kılıflar ve daha birçok eşyan için bulabileceğin ekstra ekipmanları da sırt çantana koymayı ihmal etme. Bunlara sahip değilsen kuru kıyafetlerine sararak da değerli eşyalarını muhafaza edebilirsin. Yağmur dindikten sonra pişman olmanı istemeyiz.
Ve sonuç
Yağmurda kamp yapmak huzurlu ve dinlendirici olsa da pek çok senaryoyu önceden tahmin edip tedbir almayı gerektiriyor. Kıyafetten ekipmana, çadırdan uyku tulumuna emin olduğun tüm eşyalarını yanına aldığından emin olduktan sonra geriye yağmurda kamp yapmanın tadını çıkarmaktan başka hiçbir şey kalmıyor. Yağmurlu havada kamp yaparken yağmur sesine eşlik edecek harika bir Spotify playlistini de çok yakında paylaşacağız. Şimdiden bol huzurlu kamplar.